24 Eylül 2014 Çarşamba

Instagram Fotoğrafları Bloga Nasıl Eklenir?


Blog Hocam - Daha İyi Bloglar İçin



Bu yazı murat-aktas.com'un sahibi Murat Aktaş tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.   Instagram, şüphesiz sosyal medyanın en çok rağbet gören fotoğraf paylaşım sitesi. Eğer bir blogunuz varsa (özellikle fotoblog) ve sıkı bir instagram kullanıcısı iseniz fotoğraflarınızın blogunuzda görünmesini istemeniz gayet doğal. Instagram yakın zamanda bu konuda bir adım attı ve bünyesindeki fotoğraf ve videoları yerleştirme (embed) kodları ile kullanılabilir hale getirdi. Fakat gelin görün ki bunu ancak tek bir fotoğraf için yapabiliyorsunuz. Yani instagram'ın ana akışındaki gibi ızgara şeklinde fotoğraflarınızı yanyana dizemiyorsunuz.   Kullanacağımız araç; Snap Widget ve tam da bu sorunu bizler için çözülebilir hale getiriyor. Öncelikle online siteye gidiyoruz. Karşımıza aşağıdaki gibi bir form çıkacak.   - Username (#1) kısmına blogumuzda fotoğraflarını sergileyeceğimiz kullanıcının adını giriyoruz. İsterseniz kullanıcı adı yerine sadece belirli kelimelerden...

[ Yazının devamını okumak için başlığa tıklayın ]

19 Eylül 2014 Cuma

Hızlı Yemek Yemenin Zararları




HIZLI YEMEK YEMENİN ZARARLARI


Hızlı yemek yemenin kilo aldırdığını, hemen hemen hepimiz duymuşuzdur. Ya zaman kısıtlılığından ya da farkında olmadan hızlı yemek yeriz.  Bu şekilde yemek yemenin sayısız zararı vardır.
Yapılan çalışmalar, hızlı yemek yiyenlerin, yavaş yiyenlerden daha fazla şişmanladığını ya da daha zor kilo verdiğini göstermektedir.



Maalesef kansere bile neden olabilecek, hızlı yeme alışkanlığının mideye verdiği zarar oldukça fazla.
Vücudumuzun çalışma sistemi aslında kusursuzdur.  Örneğin, midedeki doyma hissinin beyne iletilmesi, 20 dakika gibi bir süreyi bulur. Biz bu süre içerisinde, doymuş dahi olsak, açlık sinyali açık olduğundan, yemeye devam ederiz. Oysaki yemeğimizi bu 20 dakikalık süreye yaydığımızda, çok daha az yemekle doyabildiğimizi görebiliriz.

Hızlı yeme sonucu, yiyecekleri çiğnemeden yutarız. Bu ise, besinlerin hazmedilme sürelerini artırır. Organlarımız, bu hazmetme işlemi sırasında yorulur ve mide ağrıları, ülser veya gastrit gibi rahatsızlıkları meydana getirir.



Açılan fast food dükkanları, değişen yeme-içme alışkanlıkları, özendirilen hazır gıdalar, beslenme alışkanlıklarımızı değiştirdi. Hamburger çılgınlığı, çoğu insanı sardı. Yemek yeme kültürümüz de değişti. Özenerek hazırlanan sofralar, uzun sohbetler eşliğinde yenen yemekler ve bundan alınan keyfin yerini; hızlıca ve özensizce yenen yemekler aldı.



Hızlı yeme alışkanlığı, tüm hayatımızı etkileyecek olumsuzluklara yol açar. Yemeği yavaş yediğimizde, daha fazla tat aldığımızı hissederiz. Mide ağrılarından ve şişkinliklerden kurtuluruz. Yemenin tadına vardığımız için de, hayatımızdan sağlıksız şeyleri çıkarmak isteriz. Daha sağlıklı, daha biçimli ve güçlü bir bedene sahip oluruz. Bu psikolojik olarak da kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar.

Yavaş ve sağlıklı yeme alışkanlığı ile hayat kalitemizi artırabiliriz. Daha güçlü, daha özgüvenli bireyler olma yolunun, sağlıklı bir yaşamdan geçtiğini unutmamalıyız.

Sonbahar Modası



Sonbahar Modası :



Bu sonbahar kendinizi yenilemeye ne dersiniz.
Özellikle de yazın tatile gidemeyenler için, para ayırmak biraz daha kolay olabilecektir.
Biraz alışveriş ve kişisel bakımla, sonbaharda sıklıkla görülen depresyondan da korunabilirsiniz.

Öncelikle mevsime uygun olarak kızıl, bakır, altın sarısı tonlarını saçlarınızda deneyebilir ve farklı kesimlerle de saçlara hava verebilirsiniz.

Farklı stillerde deneyebileceğiniz saç örgüleri de bu sene yine çok moda.
Topuzlarda, ikili  ya da tekli olarak kullanabileceğiniz  örgü saçlar sizi daha romantik bir havaya sokabilir.



Ayrıca bir diğer trend de ıslak görünümlü saçlar da sonbahara damgasını vuracak.
Bu sonbahar ve kış makyajında da doğallık moda olacak. Kirpiklere yoğun, gür ve uzun gösteren hava verecek rimelleri de kullanabilirsiniz.

Turuncu Kasa'da bulunan, kirpiklerinizi uzun göstermeye yardım edebilecek Jane Iredale maskara kadınlar tarafından çok beğenilmektedir.

Cildinize yakın renk ve yakışacak tonlarda yapacağınız, çok hafif makyajla oldukça hoş görünebilirsiniz.



Bu sene deri gözde olacak deri ceketler ve çizmelerle şıklığınızı tamamlayabilirsiniz.
Dolgu ve platform topuklar, ayakkabılardaki hayvan, ya da leopar desenleri de bu sonbaharın modası. 


Çizmelerin diz üstüne kadar ve çorap şeklinde olanları da bu sene moda olacak
Ancak gece ve özel günlerde ince topuklu ayakkabılarla seksi görünebilirsiniz.

Kışlıklarınızda yer alacak kürk ya da yün detayları şıklığınızı tamamlarken bluz ya da eteklerinizdeki dantel detayları da havalı duracaktır.

Ayakkabılarınızda da tüy,yün ve püskül detaylarını kullanabilirsiniz.




Devetüyü ve gri tonları ve ekoseler sonbaharın moda ve vazgeçilmez renklerinden olacak.

Bu senenin bir diğer modası da kadife elbiseler olacak, genellikle siyah, gri ve lacivert tonlerındaki elbiseler, farklı formlarda tercih edilebilecek.

12 Eylül 2014 Cuma

Okula Hazırlık ve Okula Motivasyon Yolları




OKULLAR AÇILMADAN ÖNCE MOTİVASYON OLMA YOLLARI


Uzun bir yaz tatilininardından okullar açılmak üzere. Çocuklar, tatillerini, oyun oynayarak, dinlenerek geçirdiler ve zamanlarını böyle geçirmeye alıştılar.

Geri sayıma başlarken, hem velileri hem de çocukları tatlı bir telaş sardı. Aileler, çocuklarıyla birlikte, okul alışverişlerine çıkmaya başladılar.


Yazın rahatlığa alışan çocuklar, yeniden disiplin ve düzen dönemine girmeye zorlanacaklardır. Bu yüzden, çocuklara okula başlama konusunda motivasyon sağlamak oldukça önemlidir. Motivasyon sağlama konusunda velilere de düşen görevler vardır. Okullar açılmadan önce, çocukların ruhsal sorunları ve sağlık problemleri varsa, çözüme kavuşturulmalıdır.

Okula gitme konusunda istekli olmayan çocuklara, arkadaşlarıyla geçirdiği iyi vakitler hatırlatabilirsiniz. Okul alış verişini son dakikalara bırakmayın ve mümkünse alışverişe beraber çıkın. Yeni kıyafetler ve kırtasiye malzemeleri almak, çocuğunuzu okula gitme konusunda heveslendirebilir.

                                     

Okul ve yemek düzeninizi yeniden düzenleyin. Kahvaltı saatlerinizi çocuğunuzun okul saatine göre ayarlayın. Böylece, okullar açıldığında, yeni düzenine alışmakta zorlanmaz. Eğer televizyon ve bilgisayar başında vakit geçirme alışkanlığı edinmişse, bunların yerine başka aktiviteler koymaya çalışın. Kitap okumayı sevmesini sağlayın. Gerekirse, evinizde kitap okuma saatleri belirleyin ve çocuğunuzla birlikte, siz de kitap okuyun.
Ev içinde de aile bireylerinin de uyacağı, kurallar belirleyin. Bu çocuğunuzun, okuldaki disipline daha kolay uyum göstermesini sağlar.

İyi öğrenmenin başında, sağlıklı uyku gelir. Tatilde esnek olan uyuma ve kalkma saatleri, okul döneminde çocuğu zorlayabilir.  Aynı saatte yatıp, kalkma alışkanlığını yeniden kazanmasına yardım edin. Uykuya dalması için, seveceği şeyler yapın ve huzurlu olmasını sağlayın.

                                         

Çocuğunuzun arkadaşlarıyla vakit geçirmesini sağlayın, okulunu ve öğretmenlerini ziyaret edin. Bu çocuğunuzun, okula başladığında ortama ve arkadaşlarına karşı yabancılık çekmesini engelleyecektir.

Çocuğunuza sorumluluk kazandırmaya çalışın. Örneğin beslenme çantasını ve okul çantasını, bir gece önceden hazırlamayı, alışkanlık haline getirsin. Eve geldiğinde siz yoksanız, neler yapması gerektiğini anlatın. Çocuğunuzu cesaretlendirerek, kendine güvenmesini sağlayın.

Çocuğunuzun kaygılarını ve duygularını, muhakkak dinleyin ve onu önemsediğinizi gösterin. Okulla ilgili, arkadaşlarıyla veya öğretmenleriyle ilgili bir sorunu olduğunda, okul idaresiyle ya da rehberlik öğretmeniyle görüşmeyi deneyin.

Çocuğunuzu, öğretmeniyle korkutmayın. Öğretmenini sevmesini sağlayın. Bu çocuğun başarısını artıran, en önemli faktörlerden biridir.

Okul hayatının, çocuğunuzun geleceğini etkileyeceğini unutmayın.



Kansızlık Sorunu



KANSIZLIK SORUNU


Kansızlık çoğu zaman önemsenmese de toplumun genelinde ve her yaş grubunda görülen bir rahatsızlıktır. Ne kadar önemsenmese de kansızlık yaşam kalitesini oldukça fazla etkiler.

Kansızlık, demir eksikliğinden b12 vitamin eksikliğinden ve folik asit eksikliğinden meydana gelebilir. Gebelik, emzirme, büyüme gelişme gibi ihtiyacın arttığı durumlarda demir eksikliği görülebilir.


Düzensiz adet kanamaları,  vejetaryen tipi beslenme,  çay ve çok fazla tahıl tüketimi, aspirin ve benzeri ilaç kullanımı,  buz, kil ve toprak yeme alışkanlıkları da demir eksikliğine yol açar. Demir eksikliği, saçlarda dökülme, tırnaklarda kırılma, halsizlik ve yorgunluğa yol açabilir. Demir eksikliğinden kaynaklanan kansızlık, en fazla kadınları ve çocukları etkilemektedir. Demir eksikliği olan çocuklarda, yürümede, oturmada, konuşmada gecikme ve öğrenmede güçlük görülebilir.

Et, balık ve süt ürünlerinden uzak beslenmek ise, B12 eksikliğine yol açmaktadır. B 12 eksikliğinde,  halsizlik ve yorgunluk, dengesizlik, idrar tutamama, iştahsızlık, duygu değişimleri, sinir hali gibi olumsuzluklar ortaya çıkar.


Folik asitin az olduğu durumlarda da kişilerde, yorgunluk, halsizlik, nefes darlığı ve solgunluk görülebilir. Folik asit en çok yapraklı yeşil sebzelerde,  yumurtada, ceviz, badem, fındık gibi yemişlerde, baklagillerde ve tohumlu gıdalarda bulunur.

Kansızlık, okul ve iş verimini etkiler. Yorgunluğa, üşümeye, çarpıntıya, halsizliğe, hatta ağlama krizlerine ve daha birçok olumsuzluğa yol açar.

Öncelikle kansızlığın neden olduğu durum saptanmalıdır. Kansızlık sorunu önemsenmeli ve eğer doktor ilaç verdiyse, kullanılmalıdır.

Yapılması gereken en önemli şey, tek yönlü beslenme alışkanlığından vazgeçmektir. C vitamini yönünden zengin olan gıdalara muhakkak yer verilmelidir. Çay ve kafein tüketimi azaltılmalıdır. Kadınlarda adet dönemlerinde fazla kanama oluyorsa, muhakkak bir kadın doğum uzmanına görünülmelidir.

Kırmızı et, kuru baklagiller, kuru meyveler, sakatat, yeşil yapraklı sebzeler ve pekmez tüketmeye çalışılmalıdır. C vitaminin demir emilimini artırdığı da unutulmamalıdır.



Kırmızı et, karaciğer, deniz ürünleri, fındık, kuru meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, yumurta sarısı, tahıllar demir yönünden zengin besinledir.

Kansızlık çocuklarda görüldüğünde; büyümede gerilik, fiziki aktivitede azalma, daha sık hastalanma ve dikkat dağınıklığı görülür.

Hamilelerde görüldüğünde; bebek ölümleri, düşük kilolu bebek doğurma riski, erken doğum riski, vücut direncinde düşme gözlemlenir.

Yetişkinlerde görüldüğünde ise;  sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi, iş gücünde azalma ve hastalıklara sık yakalama meydana gelir.


Kansızlık, insan hayatını oldukça önemli bir biçimde etkiler. Kesinlikle ciddiye alınmalıdır. Beslenmemize dikkat ederek ve düzenli doktor kontrollerinden geçerek, sağlığımız koruyabiliriz.

9 Eylül 2014 Salı